Ay, insanın iç doğasını, duygu dünyasını, bilinçaltını ve içgüdüsel tepkilerini temsil eder. O, aklın mantıksız ve duygusal yönünü oluşturur ve etkileşime açıktır. Ay’ın bulunduğu burç, geçmişten gelen otomatik eğilimleri ve kişinin kendini güvende hissetmesi için gerekli duygusal ve varoluşsal tarzı temsil eder. Ayrıca, ilişki kurma yeteneğini, yakınlık arzusunu ve başkalarıyla ilgilenme ihtiyacını yansıtır.

Ay, bilinçaltını temsil ettiğinden, erken çocukluk döneminde anneyle kurulan ilişki sayesinde oluşmuş ve şekillenmiştir. Bu dönemde karşılanan ihtiyaçlarımız, bilinçaltımıza kökleşmiş nitelikler olarak kaydedilir ve içgüdüsel tepkiler olarak ortaya çıkar. Ay burcumuzun özelliklerini genellikle farkında olmadan yaşarız, ancak bizi tanıyan insanlar bu davranışları daha kolay görebilir.

Ay’ın burcu, ev ve diğer gezegenlerle yaptığı açılar, ebeveynlerimizden neler öğrendiğimizi ve eksik kalan duygusal gereksinimleri gösterir. Bu eksiklerin tanınması ve kabul edilmesi, içsel doyum ve kişisel istikrar için önemlidir. Duygularımızı ve ihtiyaçlarımızı ihmal etmek, yaşamımızda mutsuzluk yaratabilir.